Harcamalarınız size puan olarak geri dönsün!

Kazanç Oranınız:1,00 = 2Puanlar

-16%

Binbir Gece Masalları 2/2 – 12.Baskı

Orijinal fiyat: ₺250,00.Şu andaki fiyat: ₺210,00.

Yüzlerce yıl boyunca, Çin’den Kuzey Afrika’ya uzanan ve Çin, Çin Hindi, Hindistan, İran, Irak, Türkiye, Suriye ve Mısır’ı kapsayan bir alanda anlatılan Binbir Gece Masalları, ilk kez Antoine Galland tarafından düzenlenip Fransızcaya çevrilerek (1704-17, 12 cilt) dünyaya tanıtıldı. Bugüne kadar bellibaşlı bütün dillere çevrilen bu masallar, Galland’dan çok daha öncesinden başlayarak, edebiyattan müziğe, sinemadan baleye kadar bütün alanlarda pek çok sanatçıyı derinliğine etkiledi, defalarca işlendi, yeniden yorumlandı, taklit edildi. Binbir Gece Masalları, sadece insanların düşgücünü ateşlemekle kalmadı; bilinen en eski örneğini oluşturduğu “çerçeve öykü” tekniğiyle de, hem geçmişte hem de günümüzde, dünya edebiyatını en çok etkileyen kitapların başındaki yerini korudu. Alim Şerif Onaran (1921-2000), Binbir Gece Masalları’nı ilk kez tam metin halinde dilimize kazandırdı. Orhan Pamuk, gözden geçirilmiş bu yeni basım için bir sunuş yazdı. Size kalan sadece “Açıl susam açıl!” demek…

Stok kodu: YKY9789750803215 Kategoriler:

Açıklama

Yüzlerce yıl boyunca, Çin’den Kuzey Afrika’ya uzanan ve Çin, Çin Hindi, Hindistan, İran, Irak, Türkiye, Suriye ve Mısır’ı kapsayan bir alanda anlatılan Binbir Gece Masalları, ilk kez Antoine Galland tarafından düzenlenip Fransızcaya çevrilerek (1704-17, 12 cilt) dünyaya tanıtıldı. Bugüne kadar bellibaşlı bütün dillere çevrilen bu masallar, Galland’dan çok daha öncesinden başlayarak, edebiyattan müziğe, sinemadan baleye kadar bütün alanlarda pek çok sanatçıyı derinliğine etkiledi, defalarca işlendi, yeniden yorumlandı, taklit edildi. Binbir Gece Masalları, sadece insanların düşgücünü ateşlemekle kalmadı; bilinen en eski örneğini oluşturduğu “çerçeve öykü” tekniğiyle de, hem geçmişte hem de günümüzde, dünya edebiyatını en çok etkileyen kitapların başındaki yerini korudu. Alim Şerif Onaran (1921-2000), Binbir Gece Masalları’nı ilk kez tam metin halinde dilimize kazandırdı. Orhan Pamuk, gözden geçirilmiş bu yeni basım için bir sunuş yazdı. Size kalan sadece “Açıl susam açıl!” demek…Anlatırlar ki, Şam’da Emevi halifelerinin tahtında, bir zamanlar, Tanrı tek hükümdar olsa da, Abdülmelik bin Mervan adlı bir hükümdar varmış. Bu hükümdar ülkesinin bilgeleriyle, efendimiz dua ve barış üzerine olası Süleyman bin Davud’dan, onun erdemlerinden, gücünden ve tenha yerlerin vahşi hayvanları, havada yaşayan ifritler, deniz ve yeraltı ecinnileri üzerindeki yetkisinden söz etmeyi pek severmiş.Günün birinde, halife, kendisine, içi şeytansı şekillerde garip bir dumanla dolu eski bakır sürahiler hakkında anlatılan bir öyküyü büyük bir merakla ama kesinliğinden kuşkuya düşmüş bir havada dinlerken, orada bulunanlardan Talib ibni Sehl ayağa kalkıp işittikleri öykünün doğruluğunu açıklamış ve “Gerçekten, ey Emirü’l-Müminin, bu bakır sürahiler, eski zamanlarda, Süleyman’ın emriyle başkaldıran ecinnilerin içine kapatılıp onun müthiş mührüyle ağızları mühürlendikten sonra Batı Afrika’da Magrip1 sınırlarında gürüldeyen deniz dibine atılanlardan başkaları değildir. Sürahiden sızan duman, sadece, bir kez açık havaya ulaşınca ilk iğrenç biçimlerini almaktan geri kalmayacak olan ifritlerin yoğun biçimde sıkıştırılmış ruhlarıdır” diye eklemiş.Bu sözleri işiten Halife Abdülmelik’in şaşırması hatırısayılır kertede artmış; ve Talib ibni Sehl’e “Ey Talib, içlerine ifritlerin duman halinde kapatıldıkları bu bakır sürahilerden birini görmeyi çok isterim. Acaba imkânı var mıdır, dersin? Eğer imkânı varsa, gerekli araştırmaları ben kendim yaptırmaya hazırım!” demiş. Talib de “Ey Emirü’l-Müminin, sen yerinden kıpırdamaksızın ve saygın kişiliğini yormadan ona buracıkta sahip olabilirsin. Bunun için Magrip ülkelerindeki vekilin emir Musa’ya bir mektup yollaman yeter! Çünkü eteğinde bu sürahilerin içinde bulunduğu denizin uzandığı dağ, ayaklar ıslanmadan yürünen uzun ve dar bir toprak parçasıyla Magrip’e bağlıdır. Emir Musa, mektubunu alınca, halife efendimizin emirlerini yerine getirmekte kusur etmeyecektir!” diye yanıt vermiş.Bu sözler halifeyi inandıracak veriler taşıdığından halife o an Talib’e dönmüş ve “Magrip ülkelerine acele gidip oradaki vekilim Emir Musa’ya mektubumu ulaştırabilecek senden uygun ulak var mıdır Talib? Sana gezi harcamaları için gerekli gördüğüm miktarda parayı hazineden almak ve seni izleyecek maiyetini oluşturmak üzere yetki veriyorum. Ama acele davran ey Talib!” demiş. Ve o saatte, halife, Emir Musa’ya kendi eliyle bir mektup yazarak onu mühürleyip Talib’e vermiş; o da elleri arasından yeri öperek hazırlıklarını tamamladıktan sonra, büyük bir gayretle Magrip yoluna koyulmuş ve hiçbir güçlükle karşılaşmadan oraya ulaşmış.Emir Musa, Emirü’l-Müminin’in ulağını gerekli saygı ve sevinçle karşılamış; Talib de mektubu vermiş; Emir mektubu okuyup içeriğini anladıktan sonra, onu dudaklarına, sonra da başına sürüyüp “İşittim ve itaat ettim!” demiş; ve hemen yanına o yöredeki içinde insan yaşayan tüm araziyi bilen ve şimdi yaşlılığında durup dinlenmeden gerçekleştirdiği gezilerinden edindiği bilgileri gelecek kuşaklara bırakmak için özenle kaleme alan Şeyh Abdüssamed’i çağırtmış; şeyh geldiği zaman, Emir Musa, onu saygıyla selamlamış ve kendisine “Ey Şeyh Abdüssamed, Emirü’l-Müminin’den, efendimiz Süleyman bin Davud tarafından başkaldıran ecinnilerin tıkıldığı eski bakır sürahileri arayıp bulmam için verdiği buyrukları içeren bir mektup aldım. Bunlar Magrip’in uç sınırlarında bulunan bir dağın eteğindeki denizin dibinde öylece durmaktaymış. Ben epeyce uzun bir süredir burada bulunup ülkeyi tanımaktaysam da, bu yöreden ve bu yöreye giden yoldan söz edildiğini hiç işitmedim; ama sen, ey Şeyh Abdüssamed, tüm âlemi dolaştın; kuşkusuz bu dağın ve bu denizin yerini bilirsin!” demiş.Şeyh, bir saat kadar düşündükten sonra, ona “Ey Musa bin Nusayr, bu dağ ve bu deniz belleğime yabancı değildirler; ama bugüne kadar, çok işitmeme karşın gidip orayı görmedim; çünkü oraya giden yolun, su kuyularının yokluğu dolayısıyla aşılması zordur; ve iki yıl ve birkaç ay tutan bir sürede oraya gidilir ve eğer içinde oturanların varlıklarına ve o dağın tepesinde hiçbir yabancının henüz girmediği Tunç Kenti denen kentlerinde yaşadıklarına dair herhangi bir işaret bulunmayan o ülkeden dönmek mümkün olursa, dönüşü de daha fazla zaman alır!” diyerek yanıt vermiş.

Ek bilgi

ISBN

9789750803215

Yayınevi

Yazar

Orijinal Adı

Elf leyle ve leyle

Sayfa Sayısı

392

Ölçü

13.5 x 21 cm

Tekrar Baskı

12. Baskı / 03.2023

Bibliyotek: Kitap Tutkunlarının Güvenilir Adresi

Bibliyotek, edebiyat dünyasının zengin ve çeşitli yelpazesini, seçkin yayınevleriyle işbirliği içinde siz değerli okurlarımıza sunmaktan gurur duyar. Kitap severlerin beklentilerini en üst düzeyde karşılamak adına sürekli gelişen ve yenilenen bir hizmet anlayışıyla hareket ediyoruz.

Stok Bilgisi ve Ürün Tedarik Süreci

Web sitemizdeki ürünlerimiz, birçok satış kanalıyla doğrudan entegre bir sistem üzerinden yönetilmektedir. Bu nedenle, sitemizde belirli bir stok bilgisi görüntülenmemektedir. Eğer aradığınız ürün tedarikçi firmamızda mevcut veya stoklarımızda bulunuyorsa, sitemiz üzerinden satın alabilirsiniz. Firmaların yanlış stok bilgilendirmesinden dolayı iptal edilen siparişleriniz için tarafınıza bilgilendirme yapılarak ücret iadeniz gerçekleştirilecektir.

Ön Satıştaki Ürünler Hakkında

Ön satışta olan ürünlerimizin detayları ve çıkış tarihleri, web sitemizde ürün sayfalarında belirtilmektedir. Eğer siparişinize bir ön satış ürünü eklemişseniz, tüm siparişiniz, bu ürünün çıkış tarihinden sonra gönderilecektir. Parçalı gönderim yapmadığımız için, siparişlerinizin tamamını bir arada teslim ediyoruz.

Tedarik Süreci ve Süreleri

Bibliyotek olarak, binlerce kitaptan oluşan geniş bir envantere sahibiz. Ancak, bazı özel veya daha az talep gören kitaplar, doğrudan yayınevleri veya tedarikçi firmalardan temin edilmektedir. Tedarik süreci, kitabın yayınevi veya tedarikçiye göre değişkenlik gösterebilir ve genellikle 3 ila 10 iş günü arasında sürmektedir. Siparişinizde tedarik aşamasında olan bir ürün varsa, bu ürünün tedarik süreci tamamlandığında tüm siparişiniz kargoya verilecektir.

Kargo Süreci

Tedarik süreci tamamlanan ürünler, 2 iş günü içinde kargoya teslim edilmektedir. Hızlı ve güvenilir kargo hizmetimizle, kitaplarınız en kısa sürede kapınıza ulaşacaktır.

Bibliyotek, kitap tutkunları için kesintisiz ve kaliteli bir okuma deneyimi sunmayı hedefliyor. Sizlerle edebiyatın büyülü dünyasında buluşmak için sabırsızlanıyoruz.

Ürün bilgilendirme sayfasındaki hataları aşağıdaki form aracılığıyla bildirebilirsiniz.