Harcamalarınız size puan olarak geri dönsün!

Kazanç Oranınız:1,00 = 2Puanlar

-16%

Bugünün Dünyasını Anlamak İçin Yeni Bir Paradigma 3.Baskı

Orijinal fiyat: ₺250,00.Şu andaki fiyat: ₺210,00.

Eski paradigmalar dünyanın fethine yönelikti, yenisi baştan aşağı kendimizle ilgili. Bu arada, erkeklerin yönettiği bir dünyanın parçalanıp dağıldığını gözlemlerken, bir yandan da bir kadınlar toplumuna giriyoruz. Bu noktada Alain Touraine yaşamsal önemde iki sorunun izini sürüyor: “Yeni bir modernleşme modeli mümkün müdür? Gevşemiş toplumlarımızda yeni bir dinamizm ortaya çıkabilir mi?”

Stok kodu: YKY9789750813122 Kategoriler:

Açıklama

Eski paradigmalar dünyanın fethine yönelikti, yenisi baştan aşağı kendimizle ilgili. Bu arada, erkeklerin yönettiği bir dünyanın parçalanıp dağıldığını gözlemlerken, bir yandan da bir kadınlar toplumuna giriyoruz. Bu noktada Alain Touraine yaşamsal önemde iki sorunun izini sürüyor: “Yeni bir modernleşme modeli mümkün müdür? Gevşemiş toplumlarımızda yeni bir dinamizm ortaya çıkabilir mi?”IUzun bir dönem boyunca toplumsal gerçekliği siyasal bakımdan betimleyip çözümledik: düzensizlik ve düzen, barış ve savaş, erk ve devlet, kral ve ulus, Cumhuriyet, halk ve devrim. Ardından sanayi devrimi ve kapitalizm, siyasal erkten kurtularak toplumsal düzenlenimin “temeli” olarak belirdi. Biz de siyasal paradigmanın yerine ekonomik ve toplumsal bir paradigma koyduk: toplumsal sınıflar ve zenginlik, kentsoyluluk ve emekçiler, sendikalar ve grevler, katmanlaşma ve toplumsal devingenlik, eşitsizlikler ve yeniden dağıtım en yaygın çözümleme kategorilerimiz oluverdi.Bugün, ekonominin politika üzerindeki başarısından iki yüzyıl sonra, bu “toplumsal” kategoriler karmakarışık olmuş durumda ve yaşanmış deneyimimizin büyük bir bölümünü gölgede bırakmakta. Yani yeni bir paradigmaya gereksinim duyuyoruz; çünkü siyasal paradigmaya geri dönemeyiz, özellikle de kültürel sorunlar öylesine önem kazandı ki, toplum düşüncesi ister istemez bu sorunların çevresinde düzenlenmeli artık. Kendimizi bu yeni paradigmanın içine koymalıyız ki, yeni aktörleri ve yeni çatışmaları, ‘ben’in yeni gösterimlerini ve gözümüzde yeni bir manzara oluşturan yeni bir bakışın fark ettiği birliktelikleri adlandırabilelim.Bu yeni manzaranın merkezini aramaya koyulduğumuzda, toplumsal ve kültürel etkileri her yerde rahatlıkla görülebilen bir teknolojik devrimi işaret eden bilgi temasına ulaşıveririz hemen. Ama en önemlisi, Manuel Castells’in çok haklı olarak üzerinde durduğu noktadır: bu bilgi toplumunun her tür belirlenimcilikten yoksun oluşu. Bu da apaçık bir biçimde bizi, işin teknik dağılımının, toplumsal üretim bağlarından ayrı tutulamadığı sanayi toplumundan ayırır. Bilgi sistemlerinin toplumsal anlamda alabildiğine esnek oluşundan ötürü yeni bir durum çıkar ortaya. Toplumun teknik alanlarca işgalini dile getiren çok yaygın söylemlerin tersini söyleyen, ama küreselleşmeyi, her şeyden önce küresel ekonomi ile ancak daha alt düzeylerde, ulusal, yerel ya da bölgesel düzeyde var olarak çok daha geniş bir düzeyde etkili olan ekonomileri denetleyemeyecek kurumların birbirinden ayrılmasına dayanarak tanımlayanlara uygun gelen bir iddia. Şiddetin, savaşların, baskı sistemlerinin algılanışı da aynı sonuca çıkartır: Bu örgütlü siyasal şiddet dünyası, toplumsal bir dünya değildir artık. Modern devletler savaşlardan geçerek kurulmuşlardır; oysa bugünkü çatışmaların siyasal veya toplumsal işlevi yoktur. Bir savaş, artık toplumsal bir çatışmanın öteki yüzü değildir.Bütün bu gözlemler aynı noktada birleşir: “Toplumsal” dediğimiz evrenin düşüşü ve yok oluşu. Milyonlarca insan toplumsal bağların kopuşundan ve bozucu bir bireyciliğin utkusundan yakındığına göre, bu değerlendirme şaşırtıcı olmamalı. Toplumsal sınıflardan ve toplumsal hareketlerden kurumlara veya eğitimi toplumsallaşma olarak tanımlarken, okula ve aileye verdiğimiz adla söyleyecek olursak “toplumsallaşma acentelerine” kadar bütün “toplumsal” kategorilerin bu yok oluşunu çözümlemenin başlangıç noktası olarak kabul etmek gerekir. “Toplumsal” kategorilerin merkeziliğinin bu şekilde kaybolmuş olması o kadar yeni ki, alışmış olduğumuz toplumbilimsel çözümlemelerden vazgeçmekte güçlük çekiyoruz. Toplumsal gerçekliğin “toplumsal olmayan” bir çözümlemesinden söz etmek kolay değildir. Ancak bu ifade, Tanrı’ya ve dinsel inançların toplumsal ifadesine yapılan göndermelerin bir zamanlar işgal ettiği temel yeri kaybettiği sırada, mutlak monarşilere ve ulusal devletlere yönelik uygulanan siyasal toplumlar ifadesinin olduğundan daha tuhaf değildir. Dış meşruluk ilkelerine, özellikle de bunların dinsel olanlarına dayalı birlikteliklerin önce meşruluğu siyasal olan başka birlikteliklere, sonra kendilerini ekonomik ve toplumsal sistemler olarak düşünen başka birlikteliklere, son olarak da, bir yandan çıkar, şiddet ve korku gibi toplumsal olmayan güçlerce, bir yandan da hedefleri kişisel özgürlük ya da miraslanmış bir topluluğa aidiyet gibi salt “toplumsal” olmayan hedefler olan aktörlerce kuşatılmış bizim toplumsal yaşam tarzımıza dönüştüğü bir evrim çizmek bile olasıdır.

Ek bilgi

ISBN

9789750813122

Yayınevi

Yazar

Orijinal Adı

Un nouveau paradigme pour comprendre le monde d’aujourd’hui

Sayfa Sayısı

304

Ölçü

13.5 x 21 cm

Tekrar Baskı

3. Baskı / 03.2022

Bibliyotek: Kitap Tutkunlarının Güvenilir Adresi

Bibliyotek, edebiyat dünyasının zengin ve çeşitli yelpazesini, seçkin yayınevleriyle işbirliği içinde siz değerli okurlarımıza sunmaktan gurur duyar. Kitap severlerin beklentilerini en üst düzeyde karşılamak adına sürekli gelişen ve yenilenen bir hizmet anlayışıyla hareket ediyoruz.

Stok Bilgisi ve Ürün Tedarik Süreci

Web sitemizdeki ürünlerimiz, birçok satış kanalıyla doğrudan entegre bir sistem üzerinden yönetilmektedir. Bu nedenle, sitemizde belirli bir stok bilgisi görüntülenmemektedir. Eğer aradığınız ürün tedarikçi firmamızda mevcut veya stoklarımızda bulunuyorsa, sitemiz üzerinden satın alabilirsiniz. Firmaların yanlış stok bilgilendirmesinden dolayı iptal edilen siparişleriniz için tarafınıza bilgilendirme yapılarak ücret iadeniz gerçekleştirilecektir.

Ön Satıştaki Ürünler Hakkında

Ön satışta olan ürünlerimizin detayları ve çıkış tarihleri, web sitemizde ürün sayfalarında belirtilmektedir. Eğer siparişinize bir ön satış ürünü eklemişseniz, tüm siparişiniz, bu ürünün çıkış tarihinden sonra gönderilecektir. Parçalı gönderim yapmadığımız için, siparişlerinizin tamamını bir arada teslim ediyoruz.

Tedarik Süreci ve Süreleri

Bibliyotek olarak, binlerce kitaptan oluşan geniş bir envantere sahibiz. Ancak, bazı özel veya daha az talep gören kitaplar, doğrudan yayınevleri veya tedarikçi firmalardan temin edilmektedir. Tedarik süreci, kitabın yayınevi veya tedarikçiye göre değişkenlik gösterebilir ve genellikle 3 ila 10 iş günü arasında sürmektedir. Siparişinizde tedarik aşamasında olan bir ürün varsa, bu ürünün tedarik süreci tamamlandığında tüm siparişiniz kargoya verilecektir.

Kargo Süreci

Tedarik süreci tamamlanan ürünler, 2 iş günü içinde kargoya teslim edilmektedir. Hızlı ve güvenilir kargo hizmetimizle, kitaplarınız en kısa sürede kapınıza ulaşacaktır.

Bibliyotek, kitap tutkunları için kesintisiz ve kaliteli bir okuma deneyimi sunmayı hedefliyor. Sizlerle edebiyatın büyülü dünyasında buluşmak için sabırsızlanıyoruz.

Ürün bilgilendirme sayfasındaki hataları aşağıdaki form aracılığıyla bildirebilirsiniz.