Harcamalarınız size puan olarak geri dönsün!

Kazanç Oranınız:1,00 = 2Puanlar

-16%

Öteki Olmak, Ötekiyle Yaşamak 11.Baskı

Orijinal fiyat: ₺220,00.Şu andaki fiyat: ₺184,80.

Jürgen Habermas’ın 1996 yılında yayımladığı siyaset kuramı yazılarından seçilerek oluşturulan “Öteki” Olmak, “Öteki”yle Yaşamak, yeryüzünde süregelen eşitsizliklere, çelişkilere, insan hakları sorunlarına cumhuriyetçi ilkelerin evrensel içeriğinden yola çıkarak çözüm önerileri getiriyor.

Stok kodu: YKY9789750803697 Kategoriler:

Açıklama

Jürgen Habermas’ın 1996 yılında yayımladığı siyaset kuramı yazılarından seçilerek oluşturulan “Öteki” Olmak, “Öteki”yle Yaşamak, yeryüzünde süregelen eşitsizliklere, çelişkilere, insan hakları sorunlarına cumhuriyetçi ilkelerin evrensel içeriğinden yola çıkarak çözüm önerileri getiriyor.“Öteki” Olmak, “Öteki”yle Yaşamak, kültürler arasında “öteki”ne yaşama alanı açmak ve bireylerin eşit haklarla bir arada yaşaması üzerine düşünmek için…“Birleşmiş Milletler” ifadesinden de anlaşılacağı gibi, günümüz siyasî dünya toplumu ulus-devletlerden oluşmaktadır.Fransız ve Amerikan devriminden çıkan tarihsel model artık dünya çapında kendini kanıtlamıştır. Bu durum kesinlikle küçümsenmemelidir. Avrupa’nın kuzeyindeki ve batısındaki klasik devlet ulusları, kendilerini o zamanki mevcut ülke devletler (Territorialstaaten) içerisinde geliştirmişti. Bunlar, daha 1648’de Vestfalya Barışı ile biçim kazanan Avrupa devletler sisteminin bir parçası ydı. Buna karşın, ilkin ‹talya ve Almanya gibi “daha sonra devletleşen” uluslar, orta ve doğu Avrupa’daki ulus-devlet oluşumu için de tipik olan farklı bir gelişim sergilemişlerdir. Devlet oluşumu burada, önde gitme eğilimli ve propagandayla yayı lan bir ulus bilinciyle hareket ediyordu. Bu her iki yol arasındaki farklılık (from state to nation vs. from nation to state), devlet ya da ulusun biçimlendirilmesinde öncü rolü oynayan aktörlerinden kaynaklanmaktadır. Bunlar bir yandan, kralın buyruğu altında “rasyonel bir devlet kurumu” yaratan hukukçular, diplomatlar ve asker kesimi; diğer yandan, bir “kültür ulusunun” az çok sanal birliğinin propagandasıyla (Cavour ya da Bismarck tarafından gerçekleştirilmiş) diplomatik-askerî eylemlerle devletsel birliğe hazırlayan yazarlar ve tarihçiler, kısacası bilginler ve aydınlardı. Ulus-devletlerin bütünüyle farklı üçüncü bir nesli de ‹kinci Dünya Savaşı’ndan sonra, özellikle Afrika ve Asya’da sömürgeciliğin kaldırılması süreciyle ortaya çıkmıştır. Daha önceki sömürgecilik sınırları içerisinde kurulan bu devletler genelde, ihraç edilmiş devletsel örgütlenme biçimlerini –kabile sınırlarının dışına taşan– ulusun altyapısına taşımadan, egemenlikleri için çaba harcamışlardı. Bu tür durumlarda yapay devletler, birbirleriyle sonradan kaynaşan uluslarla önce “doldurulmalıydı”. Sonuçta da, Sovyetler Birliği’nin parçalanması ndan sonra doğu ve güneydoğu Avrupa’da bağımsız ulusdevletlerin kurulması eğilimi adeta şiddetli kopmalarla kendini göstermişti. Bu ülkeler sosyal ve ekonomik açıdan zorlu durumlara düştüğünde, güvensizliğe kapılmış nüfusun bağımsızlı k seferberliğini bir zamanların etno-milliyetçi çağrılarıyla güdülemek yeterli oluyordu.Ulus-devlet bugün artık daha eski siyasî yapılar karşısında üstünlüğünü kesin olarak kanıtlamıştır.1 Kuşkusuz klasik şehir devletleri modern Avrupa’da da –daha çok yukarı ‹talya şehirlerinde, ‹sviçre ve Hollanda’nın çıkış noktalarını oluşturan şehir sırtlarında, kısaca eski Lotharingien bölgesinde– ardıllarını bulmuştu. Eski imparatorlukların yapıları da, ilkin Alman ulusunun Roma ‹mparatorluğu, sonra da Rus, Osmanlı ve Avusturya- Macaristan imparatorluklarındaki çok-ırklı devletler biçiminde yeniden karşımıza çıkmıştı. Fakat artık ulus-devlet, miras aldığı bu modern-öncesi yapıların yerine geçmiştir. Günümüzde Çin’in, en son ve en eski imparatorluğun, derinlemesine dönüşümünü izlemekteyiz.Hegel’e göre, tarihsel her bir yapı olgunluğa eriştiği anda yok olmaya mahkûmdur. Ulus-devletin ulaştığı zaferde de madalyonun ironik diğer yüzünü görmek için, Hegel’in tarih felsefesini özümsemek gerekmez. Ulus-devlet, zamanında, parçalanma sırasında fark edilmiş ilk-modern toplumsal entegrasyon biçimlerine işlevsel bir eşdeğer bulmaya adeta zorlayan tarihsel gelişmeye inandırıcı bir yanıttı. Bugün yine benzer tarihsel bir süreçle karşı karşıyayız. ‹lişkilerdeki ve iletişimdeki küreselleşme, ekonomik üretimin ve parasal kaynakların küreselleşmesi, teknoloji ve silah transferinde, özellikle de ekolojik ve askerî risklerde küreselleşme artık bizleri, bir ulus-devlet çerçevesi içerisinde ya da daha önce alışılagelmiş yollarla egemen devletlerin birleşerek çözemeyeceği sorunlarla karşı karşıya bı- rakmaktadır. Eğer bunlar bir aldatmaca değilse, ulus-devlet egemenliğinde yaratılan bu boşluk giderek daha da artacak, siyasî açıdan medenî hakları kullanma yeterliğinin uluslar-üstü düzeyde yapılandırılmasını ve kurumsallaştırılmasını gerektirecektir – zaten şu sıralar bunun başlangıcını izlemekteyiz. Avrupa, Kuzey-Amerika ve Asya’da kıtasal “rejimler” için, bugün hâlâ oldukça etkisiz çalışan Birleşmiş Milletler’e gerekli altyapı- yı sağlayabilecek, devletler-üstü örgütlenme biçimleri ortaya çıkmaktadır.Fakat bu inanılmaz soyutlama adımı yalnızca tek bir gelişmeye açıktır. Bunun ilk büyük örneğini de ulus-devletin entegrasyon girişimleri vermiştir. Bu nedenle, uluslar-ötesi toplumlara giden belirsiz yollarda, özellikle artık üstesinden gelmek zorunda olduğumuz tarihsel örneklerin ışığında kendimizi yönlendirmemiz gerektiği kanısındayım. fiimdi ilkin ulus-devletin kazanımlarını hatırlatmak istiyorum. Bunun için de (I) “devlet” ve “ulus” kavramlarına açıklık getirip, (II) ulus-devlet biçimiyle çözümlenmiş bu iki sorunu irdeleyeceğim. Daha sonra, bu devlet biçiminin içine işlemiş (III) cumhuriyetçilik ve milliyetçilik arasındaki potansiyel çatışmayı ele alacağım. Son olarak da, ulus-devletlerin medenî haklarını kullanma yeterliğini zorlayan, güncel iki gelişmeyi: (IV) toplumun çok-kültürlü ayrımını ve mevcut ulus-devletlerin egemenliğine hem (V) içte hem de (VI) dışta zarar veren küreselleşme süreçlerini işleyeceğim.

Ek bilgi

ISBN

9789750803697

Yayınevi

Yazar

Orijinal Adı

Die Einbeziehung Des Anderen

Sayfa Sayısı

240

Ölçü

13.5 x 21 cm

Tekrar Baskı

11. Baskı / 02.2023

Bibliyotek: Kitap Tutkunlarının Güvenilir Adresi

Bibliyotek, edebiyat dünyasının zengin ve çeşitli yelpazesini, seçkin yayınevleriyle işbirliği içinde siz değerli okurlarımıza sunmaktan gurur duyar. Kitap severlerin beklentilerini en üst düzeyde karşılamak adına sürekli gelişen ve yenilenen bir hizmet anlayışıyla hareket ediyoruz.

Stok Bilgisi ve Ürün Tedarik Süreci

Web sitemizdeki ürünlerimiz, birçok satış kanalıyla doğrudan entegre bir sistem üzerinden yönetilmektedir. Bu nedenle, sitemizde belirli bir stok bilgisi görüntülenmemektedir. Eğer aradığınız ürün tedarikçi firmamızda mevcut veya stoklarımızda bulunuyorsa, sitemiz üzerinden satın alabilirsiniz. Firmaların yanlış stok bilgilendirmesinden dolayı iptal edilen siparişleriniz için tarafınıza bilgilendirme yapılarak ücret iadeniz gerçekleştirilecektir.

Ön Satıştaki Ürünler Hakkında

Ön satışta olan ürünlerimizin detayları ve çıkış tarihleri, web sitemizde ürün sayfalarında belirtilmektedir. Eğer siparişinize bir ön satış ürünü eklemişseniz, tüm siparişiniz, bu ürünün çıkış tarihinden sonra gönderilecektir. Parçalı gönderim yapmadığımız için, siparişlerinizin tamamını bir arada teslim ediyoruz.

Tedarik Süreci ve Süreleri

Bibliyotek olarak, binlerce kitaptan oluşan geniş bir envantere sahibiz. Ancak, bazı özel veya daha az talep gören kitaplar, doğrudan yayınevleri veya tedarikçi firmalardan temin edilmektedir. Tedarik süreci, kitabın yayınevi veya tedarikçiye göre değişkenlik gösterebilir ve genellikle 3 ila 10 iş günü arasında sürmektedir. Siparişinizde tedarik aşamasında olan bir ürün varsa, bu ürünün tedarik süreci tamamlandığında tüm siparişiniz kargoya verilecektir.

Kargo Süreci

Tedarik süreci tamamlanan ürünler, 2 iş günü içinde kargoya teslim edilmektedir. Hızlı ve güvenilir kargo hizmetimizle, kitaplarınız en kısa sürede kapınıza ulaşacaktır.

Bibliyotek, kitap tutkunları için kesintisiz ve kaliteli bir okuma deneyimi sunmayı hedefliyor. Sizlerle edebiyatın büyülü dünyasında buluşmak için sabırsızlanıyoruz.

Ürün bilgilendirme sayfasındaki hataları aşağıdaki form aracılığıyla bildirebilirsiniz.