Türk Edebiyatı

Sadece bir yere
kök salmayı
başardığında
gerçekten
uzaklara
gidersin.
Hayatın tüm renklerine tutkuyla bağlı, hepsi bir diğerinin öyküsüyle beslenen ilginç karakterler: aktör olmak isteyen… devamı açıklamada.

İnsan iki şeyiaynı andasevebilir mi?İki insanı,iki şehri,iki ülkeyi? Ferzan Özpetek, doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul’u yıllardır uzaktan gözlemliyor. Bu sevginin ve hüznün romanı olan İstanbul Kırm… devamı açıklamada.

Niye hüzünlenirdi? Oğlu için mi? Selim Beyazıt’ın hayali düşüyor hatıraların üstüne… Hüzün, Kâzım Hoca’ya yabancıydı. Yoksa değil miydi? Kapalı pencereler… Ferda’nın yüzüne kapanmış… Bina onu dı… devamı açıklamada.

Erendiz Atasü, çağların değişimlerine, yaşanan süreçlerin toplumsal izlerine her zaman duyarlı olmuş bir yazar. Özellikle toplumsal olanın, tüm toplumların en ağır işçisi, en ağır bedelleri sırtlananı… devamı açıklamada.

Yorgunlar, 1954-1958 yılları arasında yazılmış sekiz öyküyü bir araya getiriyor. Kitabın ilk öyküsü, 1954 yılında, on dokuz yaşında bir yazarın kaleminden çıkmış. Dönemin edebiyat eleştirmenleri taraf… devamı açıklamada.

“İyi romanın yaşamdan daha gerçek olabileceğini, Erdal Öz’ün romanını okuduktan sonra bir daha anladım. Roman, sanat, yaşamdan daha güçlüdür. Son günlerde işkenceye uğramışlar, inanılmayacak işkencele… devamı açıklamada.

THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) adlı devrimci örgütün önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve arkadaşlarıyla Ankara Mamak Askerî Cezaevi’nde karşılaştım. Deniz Gez­miş’in isteği ü… devamı açıklamada.

12 Mart Askerî Darbesi, 68 kuşağı diye anılan bir gençlik kesimini yok etmek amacıyla yapılmış bir baskın hareketiydi. 1971 ve 1972 yıllarında iki kez tutuklanıp cezaevine girdim. Orada sık sık…

“Kafkas kökenli bir insan olmama karşın, olabildiğince nesnel olmaya çalışsam da, dünyanın dört bir yanına dağılmış Şu Bizim Çerkesler için salt bir ağıt değil, bir övgü de olacaktır anlatacaklarım. Ç……

Bazı şeyler söylenmeliydi; öyle fısıltıyla falan değil, gür bir sesle, bağırarak söylenmeliydi. Sokaklarda, kahvelerde, lokallerde, içki masalarında, okul kantinlerinde, porno film gösterilen sinemala… devamı açıklamada.

Yüzmeyen ya da yüzdürülmeyen bir gemide yaşamanın doğal sonucu olmalıydı bu. Artık gün saymıyor, hesap yapmıyorum. Her şeyi oluruna bıraktım. Yine bir koyda demirdeyiz; adı, yeri, varacağımız limana u… devamı…

Ama olsun, yine de toplanalım. Konuşalım. Bir dönemdir bu; numara ya da büyük adlar verilmesi gerekmeyen bir dönem. İlle de belli bir noktadan başlamayan, her zaman bir yerlerde gizlice süren…